Madde 173-(1) Atom enerjisini serbest bırakarak bir patlamaya ve bu suretle bir başkasının hayatı, sağlığı veya malvarlığı hakkında önemli ölçüde tehlikeye sebebiyet veren kişi, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılır
(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiilin taksirle işlenmesi halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur
a) MADDENİN GEREKÇESİ
Geniş kitleleri tahrip edici kuvvete sahip olan ve ekolojik dengenin uzun yıllar boyunca bozulmasına yol açan atom enerjisi ile patlamaya sebebiyet vermek müstakil bir suç olarak tanımlanmıştır. İkinci fıkrada ise bu fiilin taksirle işlenmesi suç olarak tanımlanmıştır. Maddenin birinci fıkrasında tanımlanan suç radyasyon yayma suçunun 3.fıkrasıyla (m.172/3) büyük benzerlik göstermektedir. Ancak atom enerjisiyle patlamaya sebebiyet verme durumunda suçun cezası beş yıldan az olmamaktadır bunun nedeninin kanun koyucunun atom enerjisiyle patlamaya sebebiyet vermenin zararın artmasında daha etkili olacağı öngörüsünde bulunmasıdır. Atom enerjisiyle patlamada geleneksel patlayıcılarla oluşan etkiden farklı olarak radyoaktif izotopların etrafa yayılması, gama ışınları gibi elektromanyetik radyasyon kaynaklarının yanında nötron gibi atom altı parçacıkları ışınlamaya yol açmasıdır, radyasyonun patlama sonrasındaki etkisi ise patlamanın kendisi ile kıyaslandığında sınırlı kalır. Çünkü nükleer bir patlamada ısı, şok dalgaları ve saçılan malzemenin çarpma etkisi çevredeki taşınır taşınmaz her türlü mal varlığına daha da önemlisi burada bulunan insanlara ve diğer canlılara ciddi anlamda zarar verecek güçtedir
“Atom enerjisiyle patlamaya yol açma” ifadesinden hem nükleer patlamayı hem de nükleer enerji etkisiyle oluşan kimyasal patlamaları (yakıtların erimesi sonucu oluşan hidrojen gazının havadaki oksijenle tepkimeye girmesi gibi) anlaşılması gerekir
İKAME YARGI YETKİ İLKESİ
Türk Ceza hukukunda bazı suçlar açısından bu suçlar yabancı tarafından yurt dışında işlense dahi cezasız kalınmaması gerektiği düşünülmüş ve Türk kanunlarına yargı yetkisi tanınmıştır. Bu suçlar arasında çevrenin kasten kirletilmesi suçu yer almaktadır.. Atom enerjisi ile patlamaya sebebiyet verme suçu radyasyon yayma suçundan çok daha çok daha geniş bir etki alanına sahiptir ve için ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Günümüz şartlarında artan küresel ısınma ve çevresel kötü durumlar neticesinde bu suçların cezasız kalmaması gerekmektedir Atom enerjisi ile patlamaya sebebiyet verme suçu, çevrenin kasten veya taksirle kirletilmesi durumlarında . Türk kanunlarına göre yargılama yetkisi doğacaktır. Ancak bunun için yurt dışında su suçla ilgili bir hüküm verilmemiş olması gerekmektedir ve suçun Türk Ceza kanunun da yer alan alt sınırı 3 yıldan fazla olmalıdır
Fail
Atom enerjisiyle patlamaya sebebiyet verme suçu nükleer patlayıcıları elinde bulunduran herhangi bir kişi tarafından veya bir laboratuvar/ tesis çalışanı tarafından kasten işlenebilir
MAĞDUR
Suçun mağduru atom enerjisiyle oluşan patlama sonucu, hayatı, sağlığı ve malvarlığı tehlikeye düşen herkes olabilir. Kirli bom kullanılması durumunda özellikle 3-5 kilometre mesafe yaşayanlar su suçun mağduru olacaktır. Bununla birlikte patlamada kullanılan nükleer maddelerin türüne, yarılanma ömrüne , hava koşullarına göre etkilenmelerin sayısı büyük bir şehir için on binleri bile bulabilir. Kanunda “bir başkasının” ifadesi geçtiği için mağdur gerçek kişidir
KORUNAN HUKUKİ DEĞER
Atom enerjisiyle patlamaya sebebiyet verme suçu kişinin hayat, sağlık ve mal varlığı haklarına yönelik zarar tehlikesi suçlarındandır. Bu suç aynı zamanda Anayasa’nın 56. Maddesinde belirtildiği gibi herkesin sağlıklı dengeli bir çevrede yaşama hakkına da ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Söz konusu suç geniş bir alandaki nüfusa , malvarlığına ve çevreye büyük zarar verme potansiyeli nedeniyle topluma karşı işlenen suç niteliği gösterirler. TCK’da bu nedenle bu suçlar ister kasten ister taksirle işlensin adli para cezası öngörülmemiştir
SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA
Atom enerjisi ile patlamaya sebebiyet verme suçu şikayete tabii olmadığından re’sen soruşturulan bir suçtur. Uzlaştırmaya tabi suçlardan değildir. Dava zaman aşımı süresi içerisinde kalmak koşuluyla her zaman soruşturulabilir. Dava zamanaşımı süresi TCK 173/1 için 15 yıl, TCK 173/2 için 8 yıldır. Bununla birlikte, nükleer maddelerin ve radyasyonun tespitinin özel uzmanlık gerektirmesi nedeniyle pek çok durumda Türkiye Atom Enerjisi kurumu, Nükleer Düzenleme Kurumu gibi resmi kurumlarca suç duyurusunda bulunulması daha olası görünmektedir. Görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir