Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması

Genel güvenlik toplumun günlük yaşamını sürdürebilmesi ve bireylerin fiziksel, psikolojik ve ekonomik güvenliğini koruması için gerekli olan bir dizi faktörü içeren bir kavramdır. Bu kavram, toplumun huzur ve düzenini sürdürebilmesi, bireylerin yaşam kalitesini arttırabilmesi ve suç, terörizm, doğal afetler gibi tehlikelere karşı korunabilmesi amacıyla kullanılır. Madde 170-(1) Kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda;

YANGIN ÇIKARAN,

“Sanıkların, eski işverenleri olan katılana ait işyerini, işyerinde bulunan tekerlekleri tutuşturmak suretiyle yakmak şeklindeki, hem mala zarar verme hem de genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçları ile korunan hukuki değerleri ihlal ettiği, ancak genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun yakarak mala zarar verme suçunun ağırlatıcı nedeni oluşturduğu, dolayısıyla TCK’nın 42. maddesi uyarınca eylemin  kanun maddesindeki tanımında yer aldığı gibi biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturan tek fiil sayılan bileşik suç niteliğinde olduğu, bileşik suçta içtima hükümlerinin uygulanmayacağı, sanıklar hakkında TCK’nın 151/1, 152/2-a maddeleri gereğince sadece yakarak mala zarar verme suçundan hüküm kurulması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, hem yakarak mala zarar verme hem de genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan iki ayrı mahkumiyet hükmü kurulması, bozmayı gerektirmiş..”(Yargıtay 8. Ceza Dairesi,, 2015/14188 E., 2016/5885 K., 02.05.2016)

BİNA ÇÖKMESİNE, TOPRAK KAYMASINA,ÇIĞ DÜŞMESİNE, SEL VEYA TAŞKINA NEDEN OLAN;

“Suça konu olayda, sanıklar ihale yolu ile yapmış oldukları binanın çökmesi veya binada çatlaklar meydana gelmesi için kasten herhangi bir davranışta bulunmadığı, bu nedenle sanıkların üzerine atılı genel güvenliği kasten tehlikeye sokulması suçunun manevi unsurunun oluşmadığı…”(Yargıtay (Kapatılan)15. Ceza Dairesi, 2012/12535 E., 2013/17830 K., 19/11/2013)

SİLAHLA ATEŞ EDEN VEYA PATLAYICI MADDE KULLANAN, KİŞİ ALTI AYDAN ÜÇ YILA KADAR HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILIR

“Olay gecesi saat 23:00 sıralarında havaya dört el ateş etmek suretiyle genel güvenliği kasten tehlikeye sokulması suçunu işlediği anlaşılan sanığın sanığın mahkumiyeti…”(Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2015/10926 E., 20116/10444 K., 14.11.2016)

“Sanığın tartışma sırasında korkutmak amacıyla av tüfeği ile havaya ateş etmekten ibaret eyleminin TCK’nın 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, yasaya aykırı…”(Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2016/10040E., 2017/13324 K., 27.11.2017)

“Sanığı ele geçirilemeyen tabancası ile havaya ateş etmek istemesi üzerine tutukluluk yapan tabancasını yeniden çalışır hale getirmeye uğraştığı sırada, silahının ateş alması sonucu diğer sanık’ın ayak bileğinden yaralanmasına neden olması şeklinde gerçekleşen eylemine ilişkin olarak TCK’nın 170/1-c madde ve fıkrasında düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun yasal unsurları oluşmadığı…” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2016/5433 E., 2016/9220 K., 03.10.2016)

YANGIN,BİNA ÇÖKMESİ,TOPRAK KAYMASI,ÇIĞ DÜŞMESİ,SEL VEYA TAŞKIN TEHLİKESİNE NEDEN OLAN KİŞİ, ÜÇ AYDAN BİR YILA KADAR HAPİS VEYA ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILIR

KORUNAN HUKUKİ DEĞER

“Bu suç TCK’da  topluma karşı suçlar başlığı altında incelenmiştir. Yani bu suçla korunan hukuki değer, toplumun huzuru  ve bireylerin toplum içinde özgürce ve huzurlu bir biçimde yaşayabilmesidir

FİİL

Bu suç kasten işlenen bir suçtur. Bu suçun oluşması için somut bir tehlikenin varlığı şarttır. Ancak bu tehlike sonunda bir zarar meydana gelmesine gerek yoktur. Bu  suç ile beraberinde bir başka suç oluşmuşsa fail en ağır suçtan cezalandırılır. Bir başka suçun ağırlaştırıcı nedeni sonucu bu suçun da beraberinde meydana gelmesi durumunda bileşik suç hükümleri uygulanır ve içtima hükümleri uygulanmaz

“Sanığın silahla ateş etmesinden ibaret eyleminin. 5237 sayılı TCK’nın 106/2-a maddesine uyan silahla tehdit ve 170/1-a maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu ve aynı yasanın 44. maddesi uyarınca sadece en ağır cezayı gerektiren tehdit suçundan dolayı mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken…”(Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2014/1282 E., 2016/7035 K., 12/04/2016)

FAİL VE MAĞDUR 

 Bu suçun faili herkes olabilir. Mağdur ise toplumdur. Toplum ile beraber aynı zamanda toplumu oluşturan bireylerde korunmaktadır

“Olay günü mağdur Halil İbrahim’in, sanık Vehbi’nin kayınbiraderi Ali’ye yumruk vurarak yaraladığı, bu durumu öğrenen sanıklar Vehbi ile Yusuf’un konuşmak için mağdur Halil İbrahim’in yanına gittikleri, aralarında çıkan tartışma sırasında sanık Vehbi’nin belinden tabancasını çıkararak havaya doğru bir kaç el ateş ettiği, mağdurun kaçtığı olayda, sanık Vehbi’nin silahlı tehdit suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden suçun niteliğinde hataya düşürerek genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan mahkumiyet hükmü kurulması bozmayı gerektirmiş…”(Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2008/8503 E., 2013/1830 K., 06/03/2013)

ŞİKAYET, UZLAŞTIRMA, KOVUŞTURMA, ZAMANAŞIMI

Bu suç şikayete bağlı suçlar arasında değildir. Savcılık suç şüphesini ihbar yoluyla veya başka bir şekilde öğrendiği an resen soruşturmaya başlar. Bu suç için öngörülen zaman aşımı süresi 8 yıldır. Bu suç uzlaştırmaya tabi değildir. Görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Bu suç seri muhakemesine tabi suçlar arasında yer alır. Seri muhakeme usulü soruşturma ile ilgili olup, bu yargılama usulünün tatbiki soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı ile şüphelinin anlaşmasına bağlıdır, müdafii huzurunda şüphelinin de kabul etmesi şartıyla seri muhakeme usulünü uygulamak zorundadır. Şüpheli, seri muhakeme usulünü kabul ederse temel cezadan yarı oranında indirim uygulanır. Şüpheli mutlaka duruşmaya gelmelidir, mazeretsiz olarak mahkemeye gelmezse seri muhakeme usulünden vazgeçmiş sayılır. Ayrıca iştirak ilişkisinin bulunduğu suçlarda, seri muhakeme usulünün suça iştirak eden şüphelilerin hepsi tarafından kabul edilmesi gerekir

“Meydana gelen patlama olaylarında iş yerleri zarar gören mağdurların şikayetten vazgeçtiği gerekçesiyle mala zarar verme suçundan düşme kararı verilmişse de, TCK’nın 152. maddesinde düzenlenen nitelikli mala zarar verme suçunun şikayete tabi suçlardan olmadığı gözetilerek, sanığın eylemlerinin TCK’nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima hükümleri kapsamında değerlendirilmesine ve en ağır cezayı gerektiren yakarak mala zarar verme suçundan hüküm kurulması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde sadece genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiş…”(Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 2016/7341 E., 2017/3750 K., 19.04.2017) 

 

YAZAR: Arabulucu Avukat

Taha Fedai

Tüm Hukuki Sorunlarınızda
Bize Ulaşabilirsiniz.

İlgili Yazılar: