Dolandırıcılık – TCK 151

Tck Madde 157- (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis veya beş bin güne kadar adli para cezası verilir.

Dolandırıcılık suçu, kişinin hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp kendisinin ya da başkasının zararına olarak ki genelde maddi zarar  olacak şekilde yarar sağlamasıdır.Bu suçun oluşması için haksız çıkarın kişinin kendisinde ya da başkasında sağlanması şarttır.

KORUNAN HUKUKİ DEĞER

Tck’da düzenlenen bu suçla korunan hukuki değer esas olarak  malvarlığı olsa da hileli davranışlarla mağdurun aldatılmış olması nedeniyle ayrıca irade özgürlüğü de korumaktadır

FAİL 

Bu suçun faili herkes olabilir. Hatta bazı kişiler suçun nitelikli halini oluşturmaktadır.( Tck 158/1 h ve i bentleri )

MAĞDUR

Malvarlığı zarar gören herkes mağdur kabul edilir. Mağdur gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir. Ancak bu suçta kendisine karşı hileli davranışta bulunan ile malvarlığı zarara uğrayan kişinin aynı kişi olmayabileceği göz ardı edilmemelidir. Keza bu durumlarda aldatılan kişiye malvarlığı üzerinde tasarruf ( kullanma, yararlanma )yetkisi verilmiş olmalıdır.Aksi takdirde oluşan suç hırsızlık veya güveni kötüye kullanma suçu olur.

Dolandırıcılık suçu belirli bir veya birden fazla kişiye karşı işlenebilir.Örneğin toplumun geneline ya da belirli bir kesimine yönelik hileli davranışlar suçun oluştuğunu gösterir.

SUÇUN KONUSU

Malvarlığına ilişkin ekonomik değer taşıyan her şey bu suçun maddi konusunu oluşturmaktadır.Taşınır veya taşınmaz mallar olabileceği gibi alacak hakkı da olabilir. 

FİİL

Suç fiillerinden olan hile, başkasının iradesi üzerinde etkisi olan ve onu hataya düşüren her türlü davranıştır.Gerçekleşmeyeni gerçekleşmiş, gerçekleşeni gerçekleşmemiş gibi göstermek veya gerçekleşmiş olana unsurlar ekleyerek onu normalinden farklı göstermek hiledir.

Bir başka suç fiili olan aldatma ise fail tarafından ileri sürülen olguların gerçek sanılmasıdır.Kısaca failin hilesi sonucu kişi aldatılmış olmalıdır.

Son olarak failin mağdurun veya üçüncü kişinin zararına olarak kendisi veya başkası lehine haksız yarar sağlama fiilindeki zarar, malvarlığında meydana gelen her türlü zarar iken haksız yarar da yine mağdurun malvarlığından elde edilmiş olmalıdır.

MANEVİ UNSURLAR

Bu suçun manevi unsuru genel kasttır. Kast hem hileli davranışa hem  bunun sonucunda mağdurun hataya düşürülmesine hem de haksız yarar sağlamaya yönelik olmalıdır.

Suç olası kastla da işlenebilir. Bu hâlde ceza indirilir.

ŞİKAYET

Dolandırıcılık suçu şikayete bağlı değildir. Resen soruşturulur.Yani mağdurun şikayetçi olmaması fail hakkında yargılama yapılmasına engel değildir.

TEŞEBBÜS

Hileli davranışlara başvurulmuş olmasına rağmen karşı taraf aldanmamış olabilir. Objektif olarak kandırabilecek nitelikte olan hileye rağmen karşı taraf aldanmamışsa suç teşebbüs aşamasında kalmıştır. Keza aynı şekilde hileli davranışa rağmen elde olmayan nedenlerden,  engellerden ötürü haksız yarar sağlanamamışsa suç yine teşebbüs aşamasında kalmıştır.

İÇTİMA

Dolandırıcılık suçu değişik kişilere karşı işlenmişse burada mağdur sayısınca suçun oluştuğu kabul edilir ve gerçek içtima hükümleri uygulanır.

Suç tek bir hileli davranışla birden fazla kişinin malvarlığında zarara yol açmış ise Tck 43/2 zincirleme suç hükümleri uygulanır.Örneğin günümüzde yaygın olan  özellikle sms ya da sosyal medyadan direkt  mesaj yoluyla atılan mesajlar ile birden fazla insanın kandırılması durumu zincirleme suç hükümlerine tabidir.

İŞTİRAK

Dolandırıcılık suçuna iştirakin her türü mümkündür, özellik arz etmez.

ŞAHSİ CEZASIZLIK SEBEBİ VEYA CEZADA İNDİRİM YAPILMASINI GEREKTİREN ŞAHSİ SEBEP

 Tck Madde 167- (1) Yağma ve nitelikli yağma hariç, bu bölümde yer alan suçların;

  1. a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,
  2. b) Üst soy veya alt soyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın,
  3. c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,

Zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.

(2) Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.

İlgili madde gereği  birinci fıkrada sayılan kişilerin zararına işlenirse ilgili fail hakkında hiç ceza verilmez, şahsi cezasızlık sebebidir. Ancak ikinci fıkradaki sayılan kişilerin zararına işlenmesi hâlinde ilgili fail hakkında verilecek ceza yarı oranında indirilir, cezada indirimi gerektiren şahsi sebeptir.

ETKİN PİŞMANLIK

Tck Madde 168 (Değişik: 29/6/2005 – 5377/20 md.)

(1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs (…)[61] suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.(61)

(2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.

Kanun koyucu bu suç için de etkin pişmanlık hükümleri düzenlemiştir.Maddede belirtilen hallerin baki olması durumunda cezada belli oranlarda indirim uygulanır.

UZLAŞTIRMA

 Uzlaştırmaya tabi suçlar Cmk 253. maddede düzenlenmiştir. Şikayete tabi suçlar kural olarak uzlaştırmaya tabidir. Şikayete tabi olmasa da uzlaştırmaya tabi olan suçlar ise aynı maddede sayılmaktadır.Dolandırıcılık suçu da bu suçlar arasında yer almaktadır. Cumhuriyet savcısı eğer soruşturmak için yeterli şüphe bulursa soruşturma açmadan önce dosyayı uzlaştırma kurumuna göndermelidir.

‘Sanığın Genelkurmay’da tanıdıkları olduğundan bahisle askerlikten muaf kılınmayı sağlayacağını söylemesi nedeniyle eylemi ‘ basit  dolandırıcılıktır.(Yar.11.CD., 19.12.2006, 6755/10432.)

‘Sanık A…’ nın, kendisine ait 2006 model….marka ve yaklaşık 125.000 kilometredeki aracını, göstergesinde oynama yaparak 100.000 kilometrenin altına indirdikten sonra değerinin üzerinde bir bedelle tanık R…’ye 11.01.2010 tarihinde sattığı, tanık R…’nin aynı aracı 22.03.2010 tarihli noter satış sözleşmesiyle şikayetçi M…’a sattığı, şikayetçinin aracı tanıdığı oto tamircilerine götürerek yüzeysel olarak kontrol ettirdiğinde  herhangi bir sorun olmadığını söyledikleri, aracı kullanmaya başladıktan bir süre sonra aracın arıza yapması üzerine özel bir servise götürdüğü ve aracın gerçek kilometresinin 130.000 civarında olduğunu öğrendiğinin iddia edildiği olayda, sanık, tanık ve şikayetçi beyanları, araç bakım faturaları ile tüm dosya kapsamına göre, eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair kabulde isabetsizlik görülmemiş olup…. ‘ (Yar. 23. CD., 29.4.2015, 72/1029 )

 ‘Suça konu çekteki keşideci imzasının sanığa ait olmadığı gibi, çek hesabı da açtırmadığını, M.K. isimli kişi tarafından sanığın kimlik bilgileri kullanılarak çıkarılan sahte kimlikle, dava konusu çeke ilişkin hesabın açıldığının ve dolandırıcılık suçunun işlendiğini… ‘ ( Yar. 10. CD., E.2004/10670, K.2004/13470 )

‘Sanığın şikayetçi M.Ç.den kendisini S.G. olarak tanıtıp, bu şahıs adına düzenlenen ve kendi fotoğrafını yapıştırdığı sürücü belgesini kullanmak suretiyle F. İkinci Noterliğince düzenlenen vekaletname ile satın aldığı 48.F…140 plakalı aracı, şikayetçi Y.B.ye yine aynı sahte isim ve kimliği kullanarak K. Noterliğinden düzenlettiği vekaletname ile satması şeklinde oluşan eyleminin, TCK. nın 157/1 maddesindeki dolandırıcılık suçunu oluşturduğu…’ ( Yar. 11. CD., E.2004/3875, K.2004/3828 )

‘Emekli astsubay olan ve mali sıkıntı içinde olduğu anlaşılan sanığın, kendisini Ege Ordu Komutanının koruması olduğunu belirterek ve askeri kimliğini göstererek şikayetçiyle tanıştığı, daha sonra ki görüşmelerine birkaç kez astsubay elbisesiyle geldiği, evli olmasına rağmen bekar olduğunu söyleyip evlenme teklifinde bulunduğu, şikayetçinin kabul etmesi üzerine evlilik işlemleri için nüfus cüzdanını aldığı, çocuklarına iş bulacağı vaadinde bulunduğu, bu şekildeki hileli davranışları sonucu şikayetçinin güvenini kazandıktan sonra ticari amaçlı araç alıp satacağını söyleyerek şikayetçiden değişik zamanlarda toplam olarak 30.000.000.000 lira tutarında para aldığı, karşılığında iyi niyetli olduğunu göstermek üzere silahını bırakıp senet imzaladıktan sonra ortadan kaybolduğunun anlaşılmasına göre yüklenen dolandırıcılık suçunun tüm unsurlarıyla gerçekleştiği…’ (Yar.11.CD., E.2004/3583, K.2005/1131 )

NİTELİKLİ HALLER

Cezanın Artırılmasını Gerektiren Haller

TCK 158 (1) Dolandırıcılık suçunun ;

  1. Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle işlenmesi

Bu nitelikli halin gerçekleşmesi için failin, karşı tarafın’ dinsel inanç ve duygularını istismar etmesi ‘ aranır.Örneğin muskacılık, üfürükçülük, cami yaptırma bahanesi bu bent kapsamındadır.

  1. Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle işlenmesi

Kişi tehlikeli durum veya zor şartlar içindeyse kandırılması daha kolay olduğu için bu nedenle bu nitelikli hal yer verilmiştir. Örneğin trafik kazası anı, doğal afet hali, iflas etmek üzere olan kişilerin dolandırılması bu kapsamdadır.

  1. Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle işlenmesi

Buradaki nitelikli halin gerçekleşmesi için karşı tarafın yaş küçüklüğü, akıl zayıflığı, sarhoşluğu gibi nedenlerle ‘ algılama yeteneğinin zayıflamış ‘ olması gerekir.

  1. Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi

Kamu kurumu, devlet tüzel kişiliğini, il özel idarelerini, belediyeleri, köyleri, üniversiteleri,  YÖK’ü, TRT’yi, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumunu ve katma bütçeli kuruluşları kapsamaktadır.Siyasi partiler, dernek ve vakıflar da bentte sayılan kuruluşlardandır. Bu kuruluşların ‘araç’ olarak kullanılması nitelikli halin gerçekleşmesi için yeterlidir.

  1. Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenmesi

Bu nitelikli hal için eylem kamu kurum ve kuruluşlarının malvarlığına zarar vermiş olmalıdır.Örneğin yalan beyanda bulunarak devletten burs almak, sahte belgelerle haksız harcırahı devletten almak, SGK’dan yapılmayan ilaç masraflarının tahsil.

  1. Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi

Hileli davranışları gerçekleştirirken banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması, suçun işlenmesinde kolaylık sağladığı için nitelikli hal olarak kabul edilmiştir.Keza bilişim sistemleri de öyle. Örneğin kişinin sosyal medya hesabının hacklenmesiyle hesabındaki diğer kullanıcılardan o kişiymiş gibi iletişim kurarak maddi menfaat elde etmesi örneklerden biridir.

  1. Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi

Fail basın mensubu olmasa da basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıkla suçu işlerse bu bent kapsamına girer.Bu manada gazeteler, televizyonlar gibi görsel ve yazılı basın ve yayın araçlarının sağladığı ilan, program, haber içerikleri suça konu edilip kişiler aldatılabilmektedir.

  1. Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında işlenmesi

Suçun tacir veya şirket yöneticisi veya şirket adına hareket eden biri tarafından ‘ ticari faaliyet sırasında ‘ işlenmesi gerekir.Örneğin hac organizasyonu yapılacağı vaadiyle hacı adaylarının dolandırılması

Kooperatif yöneticileri için de aynı durum söz konusu olmalı bu nitelikli hali uygulamak için.

  1. Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi

Dolandırıcılık suçu belirtilen kişiler tarafından  ‘meslek ve görevlerini yaptıkları sırada ‘ gerçekleşirse bu nitelikli hal uygulanır.

  1. Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla işlenmesi

Bu nitelikli hal için ‘banka’ ve ‘diğer kredi kurumlarının suçtan malvarlığınca zarar gören konumunda olması gerek.Örneğin paraya ihtiyacı olan kişinin kendi evini akrabasına satmış gibi gösterip tapuda devretmesi, alıcı akrabanın da bankadan konut kredisi çekerek satıcı gözüken yakınına parayı vermesi.

  1. Sigorta bedelini almak maksadıyla işlenmesi

Sigorta şirketinin suçtan zarar gören konumunda olup failin ‘sigorta bedelini almak’ gibi bir özel kastının olduğu halde bu nitelikli hal uygulanır. Örneğin trafik kazasında hasarın fazla gösterilmesi haksız yere sigorta bedeli almak amacıyla yapılan hileli davranışlardandır.

  1. (Ek: 24/11/2016-6763/14 md.) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle işlenmesi

Bu nitelikli hal haberlere sıklıkla yansıyan ‘ kendilerini polis, savcı, banka çalışanı olarak tanıtan kişilerin telefonla vs ulaştıkları mağdurlardan elde ettikleri haksız menfaat temin etmeleri ‘ sonucu eklenmiştir.

Sayılan nitelikli hallerin işlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/19 md.; Değişik: 3/4/2013-6456/40 md.) Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.

Sanığın, sahibinden.com isimli internet sitesine araç satış ilanı vererek şikayetçi ve mağdurlardan kapora adı altında para aldığı ancak daha sonra sanığa ulaşılamadığı, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; 

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 11/06/2013 tarih 2013/15-239 Esas, 2013/289 Karar sayılı kararında da belirtildiği şekilde, bilişim sistemlerinin aynı anda birçok kişiye ulaşmasındaki çabukluk ve sağladığı kolaylığa dayanarak “…” adlı internet sitesinde verilen ilan ile gerçekleştirilen dolandırıcılık suçlarının 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde belirtilen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu…..’  ( Yar.15.CD.,E. 2014/22319, K. 2017/11064 )

Sanık …’nin, hükümleri kesinleşen … ile fikir ve eylem birliği içerisinde kardeş katılanlardan …’un evine fala bakma bahanesi ile girdikten sonra katılan …’nin küçük kızı aracılığı ile haber göndererek katılan …’nin evine gelmesini sağladığı kardeşi diğer katılan …’yü ellerinde ve üzerinde bulunan büyüleri çözme ve sıkıntılarını giderme vesaire gibi bahanelerle ikna ettikten sonra katılanlardan …’nün evine birlikte gidip katılan …’den 4 adet 22 ayar Adana burması tabir edilen altın bilezik, bir adet yarım metre uzunluğunda altın zincir, iki adet 22 ayar altın yüzük , bir adet 14 ayar altın kolye , 2.700 TL ve 540 Euro parasını alıp bohçaya sardıkları daha sonra tekrardan birlikte katılan …’nin evine giderek katılan …’den de 500 Dolar alarak bu aldıkları para ve ziynet eşyalarını bir çamaşır içerisine koyup üzerini bir baş örtüsü ile bohça gibi sardıktan sonra büyü yapar gibi bazı hareketlerde bulunup katılanlarla birlikte taş toplama bahanesi ile dışarı çıktıkları ve sanığın tekrar eve gelerek bohça içine koyduğu para ve ziynet eşyalarını alarak olay yerinden ayrıldığı bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği….’  ( Yar.15.CD., E.2016/3464, K.2017/17858 )

(2)Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

Bu fıkranın uygulanması için, temin edilen menfaatin iki koşula dayanması gerekir.İlki failin kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğunu ya da onlar nezdinde hatırlı olduğunu öne sürmesi iken ikinci koşul belirli bir işi gördüreceğini vâd etmesi.

 ‘Sanığın kendisini gümrükte şef olarak tanıtıp oraya işçi alınacağını söyleyerek katılandan menfaat temin etmesi eylemini, kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğunu ve onlar nezdinde hatırı sayıldığını söylemeksizin gerçekleştirmesi karşısında’ suçun basit hali oluşur. (Yar. 11. CD., 13.3.2008, 9265/1517. )

(3) (Ek fıkra: 24/11/2016-6763/14 md.) Bu madde ile 157nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.

Fıkrada geçen ilk nitelikli halin uygulanması bakımından, en az üç kişinin ‘müşterek/birlikte’ fail sıfatıyla hareket etmeleri gerekir.İkincisi için bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi gerekir.

Sanığın ….. plakalı kullandığı otomobili ile 2011 yılı Mart ayı içerisinde otomobilin park halinde bulunduğu sırada tanık …’in kullandığı özel aracın sanığın aracına çarptığı, sanığın tanık ….’in imzasını almadan anlaşmalı maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlendiği, sanığın aracın sigorta şirketi olan katılan …’ye hasar bedelinin ödenmesi için müracaat ettiği ancak sigorta şirketi tarafından talep edilen hasar bedelinin reddedildiği, bunun üzerine sanığın tanık …..’den 09/04/2011 tarihinde imzasını alarak 21/03/2011 tarihinde oluştuğunu gösteren kaza tespit tutanağı düzenleyerek …..Sigorta A.Ş’ye sigorta bedelinin ödenmesi için yeniden müracaat ettiği, bu talebin de reddedildiği, sanığın polis memuru olan şikayetçilere ait imzaları başka bir yerden alarak belgelere monte ettiği ve evinde ele geçen sahte kaşeyi kullandığı, polis memurlarının olay tarihlerinde söz konusu kazaya ilişkin herhangi bir rapor düzenlemedikleri, fotokopi belgelerdeki imzaların kazanın karşı tarafı olarak görünen …’e ait olmadığı, bu şekilde sanığın bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil etmek maksadıyla zincirleme nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlarını işlediği…’ (Yar. 15.CD., E.2014/18595, K.2017/8455 )

Daha Az Cezayı Gerektiren Hal

TCK 159 (1) Dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde, şikayet üzerine, altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

Suçun ‘ bir hukuksal  ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi ‘ cezanın indirilmesini gerektirdiği gibi, ayrıca suçu şikayete tabi kılar.

Dolandırıcılık, Hırsızlık ve Güveni Kötüye Kullanma Suçlarının Farkları

1- ) Dolandırıcılık-Hırsızlık:

Gerek öğreti de gerekse yargı kararlarında bu suçlar arasındaki farklar ortaya konulmaya çalışılmıştır. Dolandırıcılık ve hırsızlık suçları arasında şu farkların bulunduğu söylenebilir:

a- ) Hırsızlık suçunda eşya, sahibinin ( zilyedinin ) rızası olmaksızın alınmasına karşın dolandırıcılık suçunda mal, sahibinin ( zilyedin ) rızasıyla teslim edilmektedir. Ancak bu rıza failin hileli davranışları ile elde edilmiş olup, geçerli bir rıza değildir.

b- ) Hırsızlık suçunun konusunu sadece taşınır mallar oluşturmasına karşın dolandırıcılığın konusunu taşınmaz mallar da oluşturabilir.

c- ) Hırsızlık suçunda yarar sağlama amacıyla hareket edilmesi başka bir anlatımla genel kastın yanında bu saikin de gerçekleşmesi gerekirken, dolandırıcılık suçunda böyle bir amaçla hareket edilmesine gerek bulunmamaktadır, zira kanun metninde failin suç işleme amacının ne olması gerektiği yazılmadığına göre failin fiilini bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi yeterlidir.

2- ) Dolandırıcılık-Güveni Kötüye Kullanma:

Dolandırıcılık ile güveni kötüye kullanmak suçlarının “teslim” gibi ortak noktaları varsa da bu iki suçun farkları vardır.

a- ) Güveni kötüye kullanma suçunda malın teslimi belirli biçimde kullanılmak için hukuka, yöntemlere uygun, aldatılmamış özgür bir iradeye dayanılarak tesis edildiği halde, dolandırıcılık suçunda hileli davranışlar kullanılarak sakatlanmış, özgür olmayan bir iradeye dayanmaktadır.

b- ) Dolandırıcılık suçunda, haksız çıkarın sağlanması dolayısıyla suç tamamlanmaktadır. Suçun oluştuğu an, çıkarın sağlandığı, zararın verildiği andır. Güveni kötüye kullanma suçunda ise, suçun oluştuğu an, kanunda öngörülen “zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunma veya bu devir olgusunu inkar” gibi seçimlik hareketlerin gerçekleştiği an olup, bu ana kadar gerçekleşen eylemler suç oluşturmaz.

c- ) Dolandırıcılık suçunda başlangıçta oluşan bir kast bulunmaktadır. Zilyetliğin hileli davranışlar kullanılarak elde edilmesi, bu suçta malın teslimi öncesi kast bulunduğunu ortaya koymaktadır. Güveni kötüye kullanma suçunda ise, sonradan oluşan bir kast söz konusudur. Mal fer’i zilyede belli amaçlar için tevdi edildikten sonra, iade edilmesi aşamasında malın tesliminden sonra kast oluşmaktadır. Kast öğesi olaysal olarak değerlendirilmeli, fail veya faillerin durumu, mağdurla olan ilişki ve olayın özellikleri ayrı ayrı nazara alınıp sonuca varılmalıdır.’ ( Yar. CGK. E. 2012/15-1358, K.2013/389 )

YAZAR: Arabulucu Avukat

Taha Fedai

Tüm Hukuki Sorunlarınızda
Bize Ulaşabilirsiniz.

İlgili Yazılar: