Genel Güvenliğin Taksirle Tehlikeye Sokulması TCK 171

Madde 171- (1) Taksirle;

(a) Yangına, 

“Sanıkların piknik yapma amacıyla yaktıkları ateşin tapuda … Belediyesi adına tarla ve mera vasfıyla kayıtlı alanlara sıçraması sonucu başladığı anlaşılan yangının, orman orman sayılmayan tapulu arazide meydana geldiği olayda, sanıkların eylemi taksirle orman yangının neden olma suçunu oluşturmayıp, TCK’nın 171/1-a maddesinde düzenlenen genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması sonucu oluşturduğu…”(Yargıtay 19. Ceza Dairesi, 2015/10118 E., 2018/7024 K., 07/06/2018)

(b) Bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına,

“İki bina arasında kalan eski binanın yıkılarak yerine yenisinin yapılması sırasında  yan binada bulunan müştekinin dairesi ve diğer müştekinin iş yerinin zarar görmesi şeklinde gerçekleşen olayda şantiye şefi olarak sorumlu olduğunu beyan eden sanığın eyleminin TCK’nın 171. maddesinde düzenlenen suçun taksirli hali kapsamında kaldığı…”(Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2019/22645 E., 2021/23001 K., 16/12/2021) Neden olan kişi, fiilin başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

FİİL

Fiil; taksirle başkalarının hayatına, sağlığına veya mal varlığına yönelik tehlike barındıran hareketlerin taksirle işlenmesi durumunda meydana gelir. Taksir kişinin dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal etmesidir.  Kişi meydana gelen neticeyi öngörmemekle veya öngörmekle beraber neticeyi istememektedir.

“…Sanığın olay günü akşam saat 17.30 sırlarında Bafra Öğretmenevinin 6. katında bulunan yemekhaneye  yemek yemek için gittiği, yemekten sonra alkol almaya başladığı, televizyonda dinlediği şarkıdan etkilenip, üzerinde bulunan ruhsatsız silahını çıkarıp ateş ettiği, ateş etmesi sonucu yemekhanenin camının kırıldığı anlaşılmıştır. Hiçbir neden yok iken ateşli silahla havaya ateş etmesi sonucu genel güvenliği kasten tehlikeye soktuğu, kamu malına zarar verdiği  her iki suçunda oluştuğunda kuşku bulunmamaktadır. Ancak sanık kamu malına zarar vermede doğrudan mala zarar verme kastı ile hareket etmemiş olup, öngörülebilir bir neticeye rağmen sonucu kabullenerek hareket etmiştir. Bu  durumda kamu malına zarar verme suçundan TCK’nın 21/2. maddesinde öngörülen olası kastın varlığı gerçekleşmiştir. Kamu malına zarar vermenin olası kastla işlenmesi ile birlikte nedensiz yere ateşli silahla havaya ateş eden sanığın, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçunu da işlediği ortadadır…fail fikri içtima kuralı gereğince en ağır cezayı gerektiren fiilden cezalandırılır” (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2012/1456 E., 2013/608 K,)

TEHLİKE SUÇUDUR, ZARAR MEYDANA GELİRSE FİKRİ İÇTİMA KURALLARI GEREĞİ ZARAR SUÇUNDAN SORUMLU OLUR

“Olay tarihinde sanığın yetkili olduğu iş yerinde çıkan yangının nedeniyle iki işçinin öldüğü, TCK’nın “Genel Güvenliğin Taksirle Tehlikeye Sokulması” başlıklı 171. maddesinin 1. fıkrasında taksirle yangına neden olan kişinin yangın çıkarması halinin suç olarak düzenlendiği maddede belirtilen suçun tehlike suçu olup, somut olayda ise işçilerin ölmesi nedeniyle zarar suçunun oluştuğu dikkate alındığında; taksirle yangına neden olmak suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, sanığın bu suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup…”(Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2015/10603 E., 2016/10289 K., 16.06.2016)

ÖN ÖDEME

Ön ödeme, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 75. maddesinde düzenlenmiş olup yalnız adli para cezasını gerektiren suçlarda veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlarda kişinin belli miktarda para ödemesi yapması durumunda hakkında dava açılmayacağını düzenleyen kurumdur. Eğer dava açılmışsa bu tutarın ödenmesi durumunda hakim tarafından dava düşürülür. Bu uygulamanın gerçekleştirilmesi için suçun uzlaştırma kapsamında olmaması gerekmektedir. Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu ön ödeme kapsamındadır.  “Sanıkların üzerlerine atılı genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçunun oluşması için zarar doğması gerekmemesi, suçun oluşumu için başkalarının hayatı, sağlığı veya mal varlığı bakımından tehlike doğmasının yeterli olması, dosya kapsamına girer ve hükme dayanak alınan Sarıyer 1. Sulh Ceza Mahkemesince aldırılan raporlarda sanıkların resmi kayıtlarda binanın sahibi ve inşaatın şantiye şefi oldukları, tehlikenin oluşmaması için yeterli önlem alınmadığı ve tehlikenin oluştuğu anlaşılmakla sanıkların atılı suçu işlediklerinin sübut bulması karşısında, hüküm tarihinden sonra 01.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 12. maddesiyle değişik 5237 sayılı TCK’nın 75. maddesi uyarınca atılı suçun ön ödemeye tabi suçlar kapsamına alınması nedeniyle sanıkların hukuki durumunun yeniden ön ödemeye tabi suçlar kapsamına alınması nedeniyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması..”(Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/22363 E., 2018/3838K., 05.04.2018)

ŞİKAYET, UZLAŞTIRMA, ZAMANAŞIMI, MAHKEME

Bu suç şikayete bağlı değildir; resen kovuşturulur, uzlaştırmaya tabi suçlar arasında da yer almaz. Ön ödemeye tabi suçlar arasında yer alır. Bu suç için öngörülen zaman aşımı süresi 8 yıldır. Görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.

YAZAR: Arabulucu Avukat

Taha Fedai

Tüm Hukuki Sorunlarınızda
Bize Ulaşabilirsiniz.

İlgili Yazılar: