Şirket Ve Kooperatifler Hakkında Yanlış Bilgi – TCK 164

Madde 164- (1) Bir şirket veya kooperatifin kurucu, ortak, idareci, müdür veya temsilcileri veya yönetim veya denetim kurulu üyeleri veya tasfiye memuru sıfatını taşıyanlar, kamuya yaptıkları beyanlarda veya genel kurula sundukları raporlarda veya önerilerde ilgililerin zarara uğramasına neden olabilecek nitelikte gerçeğe aykırı önemli bilgiler verecek veya verdirtecek olurlarsa altı aydan üç yıla kadar hapis veya bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.

Kooperatif şirket, ortaklarının ihtiyaçlarını sağlamak için kurulan, ortak çıkarları gözeten, dayanışma ve özverili çalışma ile ilerleyen sermaye kuruluşuna denir. Ülke ekonomisine de katkı sunan kooperatifler, doğru bir yönetimle hem ortaklara maddi katkı sunar hem de toplumun kalkınmasına yardım eder. Şirket ise Türkiye yasalarına göre iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin bir araya gelerek emek veya mallarını ortak bir amaçla bir sözleşme ile birleştirmeleri sonucu ortaya çıkan ticari işletmedir. Şirket veya kooperatif hakkında yanlış bilgi vermek suçunun oluşabilmesi için kooperatif hakkında kooperatifin kurucusu, ortak, idareci, müdür veya temsilcilerin veya yönetim veya denetim kurulu üyeleri veya tasfiye memuru sıfatını taşıyan kişilerin kamuya yaptıkları beyanlar veya genel kurula sundukları rapor ya da öneriler aracılığıyla ilgililerin zarara uğramasına sebep olacak nitelikte gerçeğe aykırı kasten yanlış bilgi verilmesi veya verdirtilmesi gerekmektedir. Şirket veya kooperatif hakkında yanlış bilgi vermek suçunun konusunu kamuya yapılan yalan beyanlar ile ilgilileri zarara uğratacak şekilde genel kurula sunulan raporların oluşturduğu; bu kapsamda, kamuya yapılan beyanların basın ve yayın yoluyla veya postayla prospektüsler gönderilerek, belirli olmayan kişilere hitap edilmesi şeklinde işlenmiş olabileceği gibi bu tür gerçeğe aykırı önemli bilgilerin genel kurula sunulan raporlarda ya da önerilerde “Gerçeğe uymayan bilançolar yapılması, gerçeğe aykırı karlardan bahsedilmesi” biçiminde de işlenmiş olabileceği, ancak bütün bunların, yapılan açıklamanın sunulan raporların veya önerilerin gerçeğe aykırı olduğu bilinerek aldatma kastıyla doğruymuş gibi gösterilmesi ve buna dayalı olarak şirket ya da kooperatifle ilgili bir başkasının iktisadi menfaatinin zarara uğramış veya en azından zarara uğrama tehlikesiyle karşı karşıya kalmış olması zorunludur. 

İLGİLİLERİN ZARARA UĞRAMASINA NEDEN OLABİLECEK NİTELİKTE GERÇEĞE AYKIRI ÖNEMLİ BİLGİ

İlgililer: İlgililerden kasıt bu şirket ve kooperatifin iş ve işlemlerinden etkilenen kişi ve kurumlar, en başta da kamudur.

Zarar: Açıklanan yanlış bilgi şirket ve kooperatif ilgililerini zarara veya en azından zarar tehlikesine sokabilecek bir bilgi olmalıdır.

Gerçeğe aykırı: Verilen yanlış bilgi gerçeğe aykırı, yani gerçekte var olmayan bir bilgi olmalıdır. Gerçek olan bir bilginin açıklanmasıyla şirket veya kooperatifin zarara uğraması durumunda bu suç oluşmaz.

“Sanıkların kooperatifin yönetim kurulu üyeliği yaptıkları dönemler içerisinde yapılan genel kurul toplantılarında katılanlar tarafından kooperatif aleyhine açılan dava, borç miktarı gibi bilgileri genel kurul toplantı tutanaklarıyla üyelere bildirmedikleri ve bu suretle üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanıkların savunmaları, katılanların beyanları ile dosya kapsamı ile dava konusu olayda meydana gelen ve katılanların maddi zararının bir alacak borç ilişkisinden kaynaklandığı, bütün sürecin adli merciler nezdinde gerçekleştiği, aleni olan bir durumda bilgi saklamanın söz konusu olmadığı, genel kurul toplantı tutanaklarına yansıtılmadığı iddia edilen bilginin, kanun maddesinin tanımında yer alan “… gerçeğe aykırı …” niteliğini taşımadığı…” (YAR. 15. Ceza Dairesi         2017/27919 E.  ,  2019/9372 K., 02/10/2019)

“Katılan …’in S.S. … Konut Yapı Kooperatifi Başkanı olduğu, sanığın da bu kooperatifte üye olduğu, 30/06/2013 tarihinde gerçekleşmiş genel kurulda sanığın kooperatif başkanlığına aday olduğu, adaylık süreci içerisinde dağıtmış olduğu el ilanında “…başkan biz üyeleri hep ahmak yerine koymaktadır…. başkanın doğru söylediğini hiç görmedim… sizlere çok miktarda delil ve yolsuzluk belgesi sundum…. isteyene gelsin elden de veririm, bu kooperatif çok uzadı, üyeler perişan oldu….” şeklinde kooperatif ile ilgili olarak gerçeğe aykırı bilgiler verdiği iddia edilen olayda; sanığa atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.” (YAR. 15. Ceza Dairesi, 2017/31008 E.  ,  2020/7348 K., 02.07.2020)  Somut olayda ilgililerin zarara uğramasına sebep olacak nitelikte gerçeğe aykırı kasten yanlış bilgi verilmesi veya verdirtilmesi unsuru oluşmamıştır.

 “Şirket adreslerinin değiştiğinin Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmemesinin anılan kanun maddesinde suç olarak düzenlenen eylemlerden olmadığı, suçun unsurlarının oluşmadığı…” (YAR. 15. Ceza Dairesi         2017/11893 E.  ,  2019/8311 K., 16.09.2019)

 FAİL

Suç özgü suçtur, kanun maddesinde sayılan belirli kişiler tarafından işlenir.

KORUNAN HUKUKİ DEĞER

Bu suçla kooperatife ve şirketlere duyulan güven ve iyi niyetin korunmaktadır.

ŞİKAYET, UZLAŞTIRMA, ZAMANAŞIMI

Uzlaştırma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi verme suçu, uzlaştırmaya tabi değildir ancak TCK m.167‘deki kişiler aleyhine işlenirse uzlaşamaya tabidir. Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi vermeme suçunun TCK m.167‘deki kişiler aleyhine işlenirse şikayete tabi suçlar arasında yer almaktadır. Diğer hallerde, suç, savcılık tarafından resen soruşturulmalıdır. Şikayet hakkı, dava zamanaşımı süresinde kullanılabilir. Şikayetten vazgeçme, ceza davasının düşmesi sonucunu doğurur. Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi verme suçu hakkında yargılama yapma görevi, asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.

TCK 167

Suç;

  1. a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,
  2. b) Üst soy veya alt soyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat

edinen veya evlatlığın,

  1. c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin, Zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.

(2) Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı,

hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde;

ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.

Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi verme suçu yargılamalarında olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

ADLİ PARA CEZASI

Adli para cezası bazı suç tipleri için hapis cezasının para cezasına çevrilmesi şeklinde görülürken, bazı suçlarda hapis cezasıyla beraber uygulanır. Bu suç tipinde hapis cezası verilebileceği gibi verilen hapis cezası para cezasına da çevrilebilir. Adli para cezası devlete karşı ödenir.

“Somut olayda; sanıkların Çukurdere Madencilik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin Anonim şirkete dönüştürülmesi işlemlerinin yapılması sırasında katılanın bilgi ve onayı dışında denetçi olarak sözleşmeye isminin yazıldığı, yönetim kurulu kararı alındığı ve bu kararın 03/08/2009 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiği, Çukurdere Anonim Şirketinin 09/10/2009 tarihli bir kararıyla yönetim kurulunun tekrar toplanarak denetçi olarak belirlenen katılanın yerine başkasını seçtikleri, bu kararı da 13/10/2009 tarihinde tescil ile 16/10/2009 gününü Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettirdikleri, katılanın Anayasa Mahkemesi üyesi olup başka herhangi bir görev alamayacağı, ana sözleşme altında imzası bulunan şirket ortakları olan sanıklar F.. A.. ile İ.. G..’ün şirket veya kooperatif hakkında yanlış bilgi verme suçunu işledikleri iddia edilen olayda, her ne kadar sanıklar savunmalarında şirket nevi değişikliği işlemlerinin şirket avukatı tarafından vekâleten yapıldığını, kendilerinin olaydan haberlerinin olmadığını beyan etmişler ise de, tanık olarak dinlenen F.. Ö.. ifadesinde şirketin nevi değişikliği sözleşmesini kendisinin hazırladığını, ancak hazırladığı ana sözleşmeyide sanıklara gösterdiğini ve onların onayını aldığını beyan etmesi ve dosya içeriğine göre sanıkların suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmemiş, toplanan delillere göre sanıkların katılanın bilgisi ve onayı dışında kendisini şirket denetçisi olarak göstermek suretiyle üzerlerine atılı suçu işledikleri anlaşıldığından…”(YAR. 15. Ceza Dairesi, 2013/15563 E., 2015/30330 K., 20.10.2015)

YAZAR: Arabulucu Avukat

Taha Fedai

Tüm Hukuki Sorunlarınızda
Bize Ulaşabilirsiniz.

İlgili Yazılar: